Bugün Almanya'da heykeli olan bir Türk kadını vardır. Bu kadın rönesansta avrupalıların çok etkilendiği, kadın hakları konusunda önemli gördüğü bir kadın, Tomris Katun'dur.
Tomris Katun Heredot'un kitaplarında da geçer, Türk ordusunda buğ olan Tomris, Fars hükümdarın kafasını kesmesi ile tarihe geçmiştir. Avrupanın geri ırkları bile, üstelik o kadar medeni (!) olmalarına rağmen, bizim tarihimizdeki Tomris'in heykelini yapıyor ve örnek alıyor. Fakat duruma bakın ki Türk kızları arasında çeşitli yad soylara hayranlık yaygınlaşıyor. Yarım asır önce yok olmaktan kurtardığımız koreliler, o amerikan köpeği koreliler bile Türk kızlarını kendisine hayran bırakmayı başarıyor. Bu ne demektir? Türk kızları ne zamandan beri bu kadar salaklaştı?
Nejdet Sançar ırkımızın kahramanlarından Tomris'i anlatırken diyor ki;
"Damarlarında onun kanını taşıyan Türk kızları beyaz perdelerin hokkabaz kılıklı yaratıklarına değil, tarihin karanlıkları arasında bir yıldız gibi parlayan demir yürekli Tomris'e benzemeye uğraşmalıdırlar. Bu bir vazife ve bir şereftir."
Türkiye Devleti 1040 yılında kurulmuştur! Atsız'ın "Türk Tarihine Bakışımız Nasıl Olmalıdır?" makalesinden bir kesit: "Bize gelince: Bizim şimdiye kadar sahip olduğumuz "tarihi görüş"ümüz yanlıştır. Çünkü bizim için millet-devlet esasını kabul etmek milli menfaatlerimiz için daha uygun olduğu halde, biz millet tarihi şöyle dursun, devlet ve vatan tarihini bile bir yana bırakarak, yalnız sülâle ve rejim tarihini esas olarak kabul ettik. Her sülaleyi bir devlet sayarak, şimdiye kadar, sülaleler sayısınca devlet kurduğumuzu ileri sürdük. Fakat düşünmedik ki o kadar devlet kurduksa, bunların hiç birisini de yaşatamamış olduk! Halbuki elimizde, her zaman bir Türk devleti vardı. Çünkü gerçekte b...
Yorumlar
Yorum Gönder